6 Ağustos 2013 Salı

Blogculuk 9: Bloglarda Okumadığım Konular

Aslında okuduğum konuları saysam, daha kolay olur ama böyle olsun:

Futbol başta olmak üzere spor, burç, kariyer, aşk, cinsellik, aile, mizah, moda. Daha vardır da, ilk aklıma gelenler bunlar.

Neden bunları okumuyorum?

Öncelikle, sinirlenip tansiyonum yükseldiği için. Sonrasında, bunların bir insana herhangi pratik veya teorik bir katkıda bulunmayacağını düşündüğümden dolayı.

Beni asıl ilgilendiren yazılar, bilmediğim şeyleri bana öğreten, yeni bir bakış açısı kazandıran, bir de aşırı dürüst yazılar. Sonuncular için ayrıca, bu toplumda dürüstlüğün bedeli oldukça acı ödetildiği için, aynı zamanda yorum yazıp, bir usturmaça görevi üstlenmek için.

Blogculuk hakkında son zamanlarda yazılan yazıları çoğunluk okuyorum. Yazmak hakkında bu kadar farklı düşünceler olabilmesi bana acaip geliyor. Bunun nedenini, yazar arkadaşların az okumasına bağlıyorum, çünkü yazmak hakkında yazarlar çok açıkseçik izlekler bırakmıştır ki ‘100 oku, 10 yaz, 1 yayınlat’ bunlardan birisidir.

Okurken çok sinirlendiğim ve okumayı yarıda kestiğim yazılar da var. Bunlar, yazmayı ve yazarlığı, üstelik kendi kişiliklerinde, aşırı irtifa kaybına uğratanlar. Okumaktan ve yazmaktan korkulan, okuyanların ve yazanların aşağılandığı bir toplumda bunu yapmak, ancak ‘kapıkulluğu’ olarak nitelendirilebilir.

Buradaki 1.500 kişinin yazıyı ve blogu, Amerika’yı  yeniden keşif düzeyinde ele aldığını görüyorum. Yazmanın ‘sin qua non’ (olmazsa olmaz’ kurallarını bireyler tek tek değil, tüm yazarlık tarihi anonim olarak belirlemiştir ve öyle kolay kolay yeni şerh yazılmaz. Güneşin altında söylenmedik söz söyleyecek varsa, buyursun. Yoksa, bin yazıp, bir yayınlatsınlar.


(4 Nisan 2007)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder