Milliyet’te 400 blog
yazdım. Bu 401.’si.
110.000 okunma,
740.000 tıklanma aldım. Bu oran (1/7), başkalarında daha düşük (1/3).
Her ikisinde de,
3.000 blogcu arasında 10.-20. sırada yer aldığımı sanıyorum. En çok yazıda da
öyledir herhalde. 2 yıl önce ilk başladığımda hepsinde sonunculuk umuyordum.
En çok okunan blogum
demokrasi üzerine ve ikinciyle arasındaki açık farkı hep korudu. Ya Milliyet,
ya da başka bir site onu bir link olarak koydu sanırım. Yoksa, kimsenin
demokrasi sevdalısı olduğunu sanmıyorum.
Blog buluşmalarının
hiçbirine katılmadım. Ocak 2007’dekine katılmayı düşündüydüm ama ayağımı
burktum.
İyi ki de burkmuşum.
Şimdilerde iyice abartılan yıvaş yıvaş insan sevgisi bende alerji yapıyor.
Gelseymişim, boğulurmuşum.
Doğruları kimse
görmek istemiyor: Faşizm ve engizisyonda sevgi olmaz. Savaşta sevgi olmaz.
Gelecekbilim
konusunda umduğumdan çok daha fazlasına ulaştım. Türkiye’de bu mecra ile ulaşabileceğim
herkes artık gelecekbilimin ne menem bir şey olduğunu, İngilizce bilmeksizin
öğrenmiş oldu.
Tabii, burada da ayrı
bir dert var: Herkesler 30 sene bakacağı çocuk yapmaya deliler gibi
meraklıyken, kimseler Türkiye’nin 30 yılı sonrası için yapılacak projeler
düşünmeye açık değil. Sonra da gönüllü koyunlar mezbahası oluyoruz. 4.
liberalizm, şeriat, faşizm, iç ve dış savaş hep birden dayatılınca, apışıp
kalıyoruz. Oysa, ilk liberalizm dayatılalı beri zaten 25 yıl geçmiş durumda.
Dolasıyıyla, burası benim
için tüketilmiş bir sanal ortam. Herkes gibi tüketimci-terkedici (sanal-konar-göçer)
olmadığım için, yayınlanabilen aykırı düşüncelerimi burada aktarmayı
sürdüreceğim. Bir tür ahde vefa yani.
Yayın sıklığı derdim
kalmadı. Okunma derdim kalmadı. Ne yazacağım derdi kalmadı. Gidişatı kendi
haline bırakıyorum böylece.
Dipnot: Milliyet
Blog’un bir misyon edinemediğini ve artık ciddiyet açısından başlangıç
gidişinden saptığını, bunun da onu ergeç fıkra sitesine döndüreceğini şimdiden belirtmiş
olayım. Tarihten örnek: Milyonlarca kullanıcılı eski ‘egroups.com’ nerede
şimdi? Herkes ‘facebook’ta. Yalnızca 15 yılda 5 kuşak kullanıcı geldi geçti ki
ortalama lise süresine denk geliyor. Çılgın ergenler gibi koşuşturan, andropozlular
ve menopozlular. Melokomik.
(19 Şubat 2008)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder